Bir gün bir çukur kazıp, içini su geçirmiyen basit bir malzeme ile kaplıyor ve suyunu dolduruyorsunuz. İşlem bu kadar basit.

Ama neticede, bu uçsuz bucaksız evrende bir habitat yaratmış oluyorsunuz. Günbegün, kendi emeğinizle yarattığınız bu ortamın geliştiğini, sizi içine çektiğini, sizi gururlandırdığını görüyorsunuz.

Havuz yaşamaya başlıyor, hem de inanılmaz bir hızla. En ufak bir katkıda bulunmasanız da su, dönüşümler gösteriyor, önce çevrenizdeki kuşlar boy boy, cins cins yarattığınız ortama dahil oluyorlar, kırmızı, mavi ve kahverengi pervaneler uçuşurken Nisan ayının gelmesiyle birlikte, ansızın bir gece, önce kurbağalarınız daha sonra kurbağa yavrularınız oluveriyor.

Tabii bu kadar gelişime katkıda bulunmamak imkansız. Bir gün havuz balıkları ve sucul bitkilerle haşır neşir olmaya başladığınızı fark ediyorsunuz. Öğreniyorsunuz, gözlemliyorsunuz ve yaptığınız işin hayatınızı nasıl güzelleştirdiğini, farklılaştırdığını anlıyorsunuz.



Bence, hobi havuzu ile tanışan bir insan kısa sürede iflah olmaz bir tutkuya kapılıyor. Öyle ki bu tutku kendisini ikinci bir havuz isteğine ve de o ana kadar dikkatini bile çekmemiş olan kova, küp, eski banyo küveti, kullanılmıyan su deposu gibi su tutabilecek her objeye potansiyel bir havuz gözüyle bakıyor. Buna, kış aylarında bu zevkten uzak kalmamak için evinin odasına, salonuna kovalarla küçük, şişme çocuk havuzlarıyla daha büyükçe sucul ortamlar ilave etmeyi de katabiliriz.

İşte ben, eğer başarabilirsem, bütün bu yaşadıklarımı ve hissettiklerimi burada yazıya dökmeye çalışacağım.

30 Haziran 2010 Çarşamba

AKVARYUMDA LOTUS VE NİLÜFER UYGULAMASI

Uygun balık seçimiyle, ev içerisinde güzel bir tropikal ortam yaratma imkanı doğuyor. Aşırı büyüyen bitkileri herzaman budayarak küçültmek mümkün.

24 Haziran 2010 Perşembe

GONCA 1 HAFTALIK

Bir haftada 45 cm den fazla uzayarak, yaprakların boyunu geçti ve biraz daha tombullaştı. Merakdan çatlıyacağım:))

17 Haziran 2010 Perşembe

İLK LOTUS GONCASI

Evet, bugün çok özel bir gün. Günlerdir beklediğim, hergün defalarca Lotus saksılarına tek tek bakma nedenim olan ilk GONCA endam etti. Esasında tabiatta sık sık rastlandığı gibi, aniden " ben buradayım " dedi.
Dün akşam üzeri de tek tek bütün saksılarımı, yaprak diplerini incelemişdim. Bugün su üzerine 10 cm çıkmış olan goncayı gördüm. Herhalde akşamdan sabaha bir olay değil ama, öyle gibi oldu.

Bu bitkiyi 2009 Temmuzunda tohumdan yetiştirmiştim. Yaklaşık 1 yılı dolarken bana bu sürprizi yaparak sınırsız sevindirdi. Aslında okuduğum bir çok kaynakda çiçeklenmenin 1- 2 yıl sonra olabileceği gibi, hiç bir zaman çiçek açmama ihtimalinin de olduğu belirtildiğinden, gerçekten çok merak ediyordum.

İyi bakım ve bitkiye verilen bol miktarda sevgi, iletişim ve konsantrasyon bu ilk goncayı getirdi.

Çiçeğin açması, yanılmıyorsam 2 haftayı bulacak ama bu defaki zevkli bir bekleyiş olacak.

5 Haziran 2010 Cumartesi

LOTUSLAR

İlk kışları olması nedeniyle biraz endişe duymadım desem yalan olur. Basit bir korumayla kışı başarı ile atlattılar ve gelişmeleri devam ediyor. İlk çiçeklerini görmeyi ne kadar arzuladığımı bilemezsiniz. Ancak bu senede olabilir, gelecek senede.

ŞEFTALİ RENKLİ GÜZEL

Havuzun yeni katılımı Colorado. Nefis şeftali rengiyle, havuza daha yumşak bir hava kattı.



BİTKİ BALIK HAVUZU


İçindeki ve çevresindeki bitkiler şu anda tam istim üzerindeler. Nilüferlere sadece bir adet dışarıdan katılım olmakla birlikde, mevcut nilüferlerin kökten ayrılarak saksılanması sonucu, yaprak ve çiçek sayısı fazlasıyla arttı.

DERKEN YAZ GELDİ

Kışın uzun hareketsiz, monoton günlerinden sonra kısa süren baharla birlikte, o açıyor, bu açtı, şu niye hala açmadı derken, tabiat ana kendi kurallarını kusursuz bir şekilde uyguladı. O kadar ki, geçen yılın bitkilerinin tek tek gelişimlerini tarihleri ile birlikte tutmuş olduğum için, bu sene aynı bitkilerin aynı gelişimleri en fazla 2 gün önce veya sonra tekrarlamaları karşısında, kendi kendimi tebrik etmeden yapamadım. Demek ki doğanın dengesini bozmamışım, aferim bana:))