Bir gün bir çukur kazıp, içini su geçirmiyen basit bir malzeme ile kaplıyor ve suyunu dolduruyorsunuz. İşlem bu kadar basit.

Ama neticede, bu uçsuz bucaksız evrende bir habitat yaratmış oluyorsunuz. Günbegün, kendi emeğinizle yarattığınız bu ortamın geliştiğini, sizi içine çektiğini, sizi gururlandırdığını görüyorsunuz.

Havuz yaşamaya başlıyor, hem de inanılmaz bir hızla. En ufak bir katkıda bulunmasanız da su, dönüşümler gösteriyor, önce çevrenizdeki kuşlar boy boy, cins cins yarattığınız ortama dahil oluyorlar, kırmızı, mavi ve kahverengi pervaneler uçuşurken Nisan ayının gelmesiyle birlikte, ansızın bir gece, önce kurbağalarınız daha sonra kurbağa yavrularınız oluveriyor.

Tabii bu kadar gelişime katkıda bulunmamak imkansız. Bir gün havuz balıkları ve sucul bitkilerle haşır neşir olmaya başladığınızı fark ediyorsunuz. Öğreniyorsunuz, gözlemliyorsunuz ve yaptığınız işin hayatınızı nasıl güzelleştirdiğini, farklılaştırdığını anlıyorsunuz.



Bence, hobi havuzu ile tanışan bir insan kısa sürede iflah olmaz bir tutkuya kapılıyor. Öyle ki bu tutku kendisini ikinci bir havuz isteğine ve de o ana kadar dikkatini bile çekmemiş olan kova, küp, eski banyo küveti, kullanılmıyan su deposu gibi su tutabilecek her objeye potansiyel bir havuz gözüyle bakıyor. Buna, kış aylarında bu zevkten uzak kalmamak için evinin odasına, salonuna kovalarla küçük, şişme çocuk havuzlarıyla daha büyükçe sucul ortamlar ilave etmeyi de katabiliriz.

İşte ben, eğer başarabilirsem, bütün bu yaşadıklarımı ve hissettiklerimi burada yazıya dökmeye çalışacağım.

3 Ekim 2020 Cumartesi

VEDA ZAMANI

 

Evet, ''her güzel şeyin bir sonu var'' dedikleri gibi, aynen.

Havuzu nasıl yapacağıma karar vermeden önce 3 ay kadar dersimi iyi çalıştığım halde bir hata yapmışım, önemli bir hata.

YAŞLILIK; işte bunu hiç düşünmemiştim.

Havuzun içerisindeki 35 saksının her sene dışarıya alınarak, bakımının yapılması, saksı başına ortalama 4-5 adet yeni oluşan rizomların ayrılarak saksılanması (koyacak yer sorunu), bitkilerin komşu saksıya kol atarak, bir saksıyı almaya çalıştığınızda 3-4 saksının bir arada gelmesi ve bütün bunları havuzun kenarında uzanarak veya suya girerek yapmak zorunluluğunda olunması, gençlikte kalan, ciddi bir güç isteyen ağır bir iş.

Bu zorluklara yenildim, ilerde ve benden sonra yakın çevreye problem olacağını da düşündüğümden, maalesef çok çok sevdiğim ve emek verdiğim havuzumu toprakla doldurarak kapadım.

NE YAPILABİLİRDİ; Görsel güzelliği aynı olmamakla birlikte, hiç toprağı kazmadan, yer üstü havuzu daha kullanışlı olabilirmiş. Kesiti 10X10 cm keresteleri birbirine monte ederek istenilen ölçülerde ve arzu edilen şekilde bir havuz, içine uzanması kolay olacağı için daha kullanışlı ve uzun ömürlü olacakmış. Vaz geçildiği takdirde sökmesi, dağıtılması da çok basit.

Zaman zaman bu tür bir havuz daha yapmaya aklım gidip duruyorsa da, enerjimi yeterli görmüyorum.


Evet,VEDA ZAMANI.Sağlıcakla kalın.